Son yıllarda ekonomi çevrelerinin bazı şeyleri anlamakta ve anlatmakta güçlük çektiğini herkes biliyor. Her yönüyle yüksek(!) okur-yazarlık oranına sahip ülkemizde, siyasi ve ekonomik bilgimiz tartışılamaz. Ancak her konuda olduğu gibi bakış açılarındaki farklılıkları kullandığımız yorumlama sistemimizde de bazen temel soruları yanıtlamakta güçlük çekiyoruz. 2021 yılı sonunda dolardaki yükselişin getirdiği enflasyon geçişlerini anlayabilsek de 2022 yılı boyunca dolar/TL kurundaki sınırlı hareketlere rağmen fiyatlardaki yükselişi nasıl yorumlamamız gerektiğinin ortasında kaldık. 2023. Bu yüzden uzmanları dinliyoruz.
2021’de birkaç ayda 8 liradan 18 liraya yükselen dolar, enflasyon geçişkenliğiyle fiyatlamalarda büyük etki yaptı. Ardından KKM’nin sakinleştirici etkisi döviz kurlarına da yansıdı. Merkez Bankası da liralaştırmada kararlılığını gösterdi.
“Fiyatlar Neden Dolardan Daha Fazla Artıyor?” Mahfi Eğilmez de başlıkla konuya açıklık getirdi.
Apartman veya bina ücretlerindeki artışın oturanlarda rahatsızlık yarattığını ve neden-sonuç ilişkisindeki sorunun yanlış denklem kurmak olduğunu söyledi.
Piyasaları da örnek veren Eğilmez, enflasyondaki yükselişle piyasaların da mücadele ettiğine değindi.
Kısacası sebepler kategorisine piyasalar veya emlak idareleri yerine enflasyon ve ekonomiyi koyan eski Hazine Müsteşarı, sonuçlar yerine piyasa etiketleri ve aidatları getirdi.